Anasayfa / Rapor / Petrol Raporu

Petrol Raporu

GİRİŞ

Günümüzde, toplam enerji kaynaklarının % 90’ını fosil kaynaklı yakıtlar teşkil etmekte ve bunların %45’i petrole dayanmaktadır. Petrolün fosil kaynaklı yakıtlar içindeki payının artması ve 2030 yılına gelindiğinde %58’e çıkması beklenmektedir.

Özellikle sanayileşme ve büyüme ile birlikte tüketimi artan petrol, Orta Doğu ülkelerinin elinde bulunmakta ve petrol fiyatları yine Orta Doğu ülkelerinin çoğunlukta bulunduğu bir kartel tarafından belirlenmektedir. Bu olgu, farklı ekonomik ve kültürel yapılardaki ülkeleri birbirine bağımlı hale getirmekte ve petrol piyasasına spekülatif bir yapı kazandırmaktadır. Böylece, petrol, herhangi bir maden olmanın ötesinde, uluslararası siyasi ve ekonomik stratejilerin şekillenmesinde önemli bir etkene dönüşmüştür.

Dünya petrol rezervleri, üretimi, tüketimi, ithalatı ve ihracatında öne çıkan ülkelerin belirlenmesinin ardından, petrol fiyatlarının geçmişten bu yana gelişimi ve petrol fiyatlarını etkileyen dinamikler üzerinde durulmuştur. Dünyadaki petrol piyasası üzerine ortaya konanlardan sonra, Türkiye’nin petrol ithalatı, ihracatı, ekonomisinin petrole bağımlılığı, petrol arama çalışmaları, enerji ve petrol üretimi ve tüketimi ile Türkiye’de petrol fiyatlarının oluşumu konuları incelenmiştir.

Bu çalışmada, içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi çevreyi değerlendirerek karar veren veya araştırma yapan birey, şirket veya kurumlara yardımcı olması amacıyla, konuyla ilgili çeşitli istatistiki veriler ve makaleler derlenmiş ve yorumlanmıştır.

A- PETROLÜN TANIMI VE KULLANIM ALANLARI

Ulaştırma, sanayi, enerji, konut ve tarım alanlarında yoğun olarak kullanılan petrol, adını Yunanca-Latince’de taş anlamına gelen “petra” ile yağ anlamına gelen “oleum” sözcüklerinden almaktadır. Petrol yer altında rezervuar denen kumtaşları veya kireçtaşları içerisinde bulunduğu için bu şekilde adlandırılmıştır.

Petrol denince; doğal halde bulunan ve yeraltından çıkarılan “ham petrol” anlaşılmalıdır. Petrol; koyu renkli, yapışkan ve yanıcı bir sıvıdır. Metan, etan, propan, bütan gibi bir takım hidrokarbonların karışımından meydana gelmiştir. Özel bir kimyasal bileşimi yoktur. Farklı kimyasal bileşimlere sahip hidrokarbonlar, farklı petrol tiplerini meydana getirirler. Ancak, ham olarak petrolün kullanım alanı çok sınırlıdır.

Ham petrol sıvı halinde genellikle kahverengi, koyu yeşil veya siyah renktedir. Yoğunluğu, kimyasal bileşimine ve viskozitesine (yapışkanlık) göre değişir. En hafif olarak bilinen Rus petrolünün özgül ağırlığı 0.650 gr/cm3 ve en ağır olarak bilinen Meksika petrolünün özgül ağırlığı ise 1.080 gr/cm3’tür. Bugün petrol endüstrisinde petrolün özgül ağırlığı yerine, bununla ters orantılı A.P.I. Gravite derecesi kullanılmaktadır. Gravite büyüdükçe yoğunluk küçülmekte ve petrolün kalitesi yükselmektedir. Viskozite değeri yüksek olan petrol ise boru hattı içerisinde kolayca akamamaktadır.[1]

Ham petrolün rafine edilmesi ile daha değerli ürünler elde edilir. Bunlar, üretim sırasıyla, rafineri yakıt gazı, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG), nafta, normal benzin, süper benzin, kurşunsuz benzin, solvent, jet yakıtı, gazyağı, motorin, kalorifer yakıtı, fuel oil, asfalt, madeni yağ ve diğerleridir.[2] Yağlar ve asfalt gibi ürünler ham petrolün rafine edilmesiyle elde edilen yakıtlar dışındaki ürünler arasındadır. Ham petrolün arıtımı ile parfüm ve böcek ilaçları gibi çeşitli ikincil ürünler de elde edilmektedir. Ayrıca, yukarıda sayılan ürünlerin bir kısmı petrokimya sanayilerinde girdi veya destek ürün olarak kullanılmaktadır. Temel petrokimya ürünleri etil, propilen, benzen, amonyak, metanol

 

tr_TR